Halkların Demokratik Partisi (HDP) Bingöl Milletvekili Erdal Aydemir, geçtiğimiz günlerde Solhan ilçesinde fotoğraf çektikleri esnasında kolluk kuvvetlerinin şiddetine maruz kaldıkları iddia edilen gençlerle ilgili olarak İç İşleri Bakanı Süleyman Soylu’nun cevaplaması istemiyle TBMM’ye soru önergesi sundu.
Aydemir sunduğu soru önergesinde dünya barışı simgesi olan işareti yaparak fotoğraf çeken gençlerin sorguya çekildiğini, karakola götürülene kadar bir gencin darp edildiğini ve hastaneye kaldırıldığını ifade ederken, Anayasa’da dünya barışı simgesi yaparak fotoğraf çektirmenin suç olup olmadığını da Soylu’ya sordu.
Olayla ilgili herhangi bir soruşturma açılıp açılmadığını, ilgili kolluk personelinin görevden alınıp alınmadığını da soran Aydemir, İç İşleri Bakanı Soylu’nun TBMM huzurunda bu sorulara cevap vermesini istedi.
HDP Bingöl Milletvekili Erdal Aydemir’in Süleyman Soylu’nun cevaplaması istemiyle TBMM Başkanlığına sunduğu önerge şu şekilde;
“TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Aşağıdaki sorularımın İçişleri BakanıSayın Süleyman SOYLU tarafından Anayasa’nın 98’inci ve İçtüzüğün 96 ve 99’uncu maddeleri gereğince yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.11.04.2022
Erdal AYDEMİR Bingöl Milletvekili
08.04.2022 tarihinde saat 23.00 sıralarında Bingöl-Solhan İlçesinde skandal bir polis şiddetti yaşanmıştır.
Uzun yıllardır Bingöl-Solhan İlçesinde ikamet eden dört genç yurttaşımız, yürüyüş yaptıkları esnada hayatın normal akışına uygun ve spontane gelişen bir şekilde, anı ölümsüzleştirmek adına fotoğraf çekilmek istemişlerdir. O esnada kendilerinin de fark etmedikleri biri sivil araç olmak üzere kolluk kuvvetlerinin bulunduğu iki araç gençlerin fotoğraf çekildikleri yere baskın yaparcasına gelmişlerdir. Genç arkadaşlarımızın aktardıklarına göre buraya kadar her şey normal görünmekte. Kimlik ve GBT sorgulamasının ardından "Dünya Barışı" simgesi olarak bilinen işaretle çekilen fotoğrafın suç teşkil ettiği kolluk kuvvetleri tarafından gençlere yöneltiliyor. (Böyle bir suçun Anayasanın hangi maddesinde yer aldığını takdir edersiniz ki bizler de merak etmekteyiz.) Sorgu işlemi bir gözaltı seviyesinde sürerken genç arkadaşlarımızdan Mahfuz Taş, kolluk kuvvetlerine dönerek; "Sorgunuz bittiyse gidebilir miyiz" diye bir soru yöneltiyor ve ne oluyorsa bu sorudan sonra oluyor. Kolluk kuvvetlerinin orantısız güç ve şiddeti başlıyor. Bulunan mevkiden karakola kadar şiddete maruz kalan Mahfuz Taş'a şiddet karakolda çok daha ağır bir şekilde sürdürülüyor. Vücudunun çeşitli yerlerine ve gözüne aldığı darbelerden dolayı Mahfuz Taş hastaneye kaldırılıyor. Hastane öncesi ve sonrasında da tehditler devam ediyor.
Bu bağlamda;
1.) Solhan' da yaşanan olay ile ilgili geniş çaplı bir soruşturma başlatıldı mı?
2.) Kolluk Kuvvetlerine bu yetkileri ve rahatlığı verenler kimlerdir?
3.) Gençlerimizin veya herhangi bir yurttaşımızın fotoğraf çekilmek için Kolluk Kuvvetlerinden izin mi alması gerekiyor?
4.) "Dünya Barışı" simgesinin suç olduğu Anayasanın hangi maddesinde yer almaktadır?
5.) Şiddete başvuran Kolluk Kuvvetlerini görevden alıp, kendileri hakkında adli süreci başlatacak mısınız?”
Yorum Yazın