12 Bingölspor Başkanı M. Engin Özturan, kulübün resmi hesaplarından yaptığı açıklamayla şehrin bileşenlerinden yeni sezon için söz istedi.
Geçtiğimiz sezonlarda yakın arkadaşlarından aldığı destek ile kulübün giderlerinin neredeyse tamamını karşılayan Özturan, şehre yaşattığı benzersiz mutluluk için bir çok çevre tarafından takdir ve teşekkür yağmuruna tutuldu. Geçtiğimiz günlerde katıldığı bir yayında kulübü ileriye taşımak için yükü sadece belli kişilerin sirtlamasi bir yere kadar diyen Özturan, "Benim olduğum yerde hedef şampiyonluk, 2. Lig için mücadelede edecek bir takım kurabileceksem devam ederim" demişti. Özturan kulüp hesaplarından yaptığı açıklama ile naif bir şekilde takıma bu saatten sonra daha ciddi destek verilmesi gerektiğini ifade etse de biz sevgili okurlarımıza açıkça ifade edelim. Rakiplerinin %95lere varan kurum desteği ile oluşturulmuş bütçeleri varken %3-5 kurum desteği ile şampiyon olmuş bir takım için önce bu şehrin kurumlari destek vermeli. Türkiye'nin en saygın ve güçlü siyasilerine sahip bir şehrin takımına ilk başta o şehrin siyasileri sahip çıkmalı. Bugüne kadar çıktılar artık iki katı sahip çıkıp bu şehre bir şampiyonluk daha getirmeliler. O gün o çocukların yaşadığı sevince paha biçilemez. Bu mutlulukta pay sahibi olmanın gururunu yaşadılar. Daha fazlası için çaba göstermeliler. Bu şehirde doğmuş, büyümüş, ekmeğini yemiş suyunu icmis olan zenginler, bu memleketin çocuklarına alt yapı imkanı sağlayacak olan en önemli kurum olan takıma destek olacaklar. Şampiyonluk fotoğrafı çeken, tweeti atan, radyoda ismini anons ettiren, sokaklara pankartını astıran, kısaca 12 Bingölspor'un başarısı ile mutlu olan ve başarıdan kendine pay çıkaran her paydaş, her bileşen, sen, ben, biz hepimiz bu takıma destek olacağımıza söz verip bu sözü tutacağız ki seneye asansör takım olup geri amatöre düşmeyeceğiz. Engin Başkan ve ekibi de yeni bir kupa ile gelip çocuklarımıza süper lig hayalî kurdursun.
Başkan Özturan tarafından yapılan açıklamanın tamamı şu şekilde;
Başlangıcından sonuna kadar "şampiyonluk", kimine serüven, kimine hayal, kimine imkânsız gelirken; kimine de gönülde arzu, kalpte heyecan, akılda zafer ve inanmışlık hissini uyandırdı... Ben zafere, omuz omuza mücadele edilerek varılacağına inandığım için bu yolda "tek hedefe, tek yürek" diyerek yürümekten hiç geri durmadım.
Bu bağlamda özellikle omzumuza omuz veren, gönlü Bingöllü; yol arkadaşlarım, yönetim kurulu üyesi dostlarım, destek çağrılarımıza kulak veren tüm sponsorlarımız ve tabii ki bize ve Bingöl’e inanan takımımızın nadide oyuncuları, teknik ekibi, sağlıkçısı, malzemecisi, top toplayanı dahil her mücadele öncesi ve sonrası kalp sızısı yaşayan ekibin görünen ve görünmeyen tüm üyelerini kalbimle kucaklıyor, gönülden teşekkür ediyorum.
Özellikle son maçımızda bizleri yalnız bırakmayan; yaşlısı, genci, çocuğu, kadını, köylüsü, kentlisi... Yani tüm seyircilerimize de teşekkürü bir borç bilirim.
Yine bu süreçte misafir ettiğimiz ve misafir edildiğimiz gruptaki tüm rakip takımlara ve onların seyircilerine de teşekkür ediyorum.
Bu yol boyunca birlikte yürüdüğümüz kişilerle zaman zaman endişe ettik ama hiçbir zaman ümidimizi ve inancımızı kaybetmedik. Çünkü ümidimiz ve inancımız, siz sevgili, cefakâr ve vefalı taraftarlarımız sayesinde hep var oldu...
Yol sizinle değişti. Yeşil ve beyaz renklerimiz, her müsabaka sonrası hedefe daha da yaklaştı.
Yönetimi, taraftarı, oyuncuları ve teknik ekibiyle ipi göğüsleyen şanlı 12 Bingölspor artık yeni bir serüvenin yolcusu...
Bu yeni yolculuk benimle ya da bensiz; ama hep sizlerle, sizler için, gençler için, memleket için, Bingöl için, ata toprağı için... Yeni kapıların açılması, hep ileri, hep en iyisi için; serüven olduğuna değil, sonu zafer olacağına olan inanmışlıkla devam etmeli.
Yeni zafer yolu, bir öncekinden daha zor ve daha meşakkatli...
Daha çok omuza, daha çok gönüle, daha çok ele, daha çok güce, daha çok sese ihtiyaç var.
Asıl şimdi, zoru başaran benim, sizin, Bingöl’ün, Bingöllünün, 12 Bingölspor Kulübü’nün bir tek saniye bile kendisini yalnız hissetme lüksü yok.
Son maçımızda sahada bütünleşen o muhteşem ambiyansa her dakika ihtiyaç var.
İki sene benimle beraber çalışan tüm ekibim, hiçbir karşılık beklemeden, sadece Bingöl’e “yalnız değilsin” mesajı verebilmek için mücadele etti...
Bu mücadele bizi zaman zaman yorsa da, yaralasa da, yolumuzdan alıkoyamadı.
Bu süre zarfında, yolun yüceliğinin farkındalığıyla sözümüzün arkasında durmanın gerekliliklerini yerine getirerek, tüm zorluklara maddi ve manevi olarak göğüs gerdik; kararlı mücadelemizi sürdürdük.
Şimdi, bu yeni zafer yolu için, “Maksadın yüceliği, yolun sıkıntısından belli olur.” diyen Mevlânâ’ya kulak vererek; sıkıntılara, meşakkate göğüs germek ve tüm şehir dinamiklerinin ‘‘SÖZ’’ VERME vaktidir.
Yorum Yazın