MENU
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • YEREL HABERLER
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • ETKİNLİK TAKVİMİ
  • BİYOGRAFİLER
  • E-GAZETE
  • RÖPORTAJLAR
  • GAZETE MANŞETLERİ
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • Çerez Politikası
  • Veri Politikası
  • Kullanım Şartnamesi
  • İLETİŞİM
  • Foto Galeri
  • Web TV
  • Yazarlar
  • E-Gazete
  • Anketler
  • Nöbetçi Eczaneler
  • Firma Rehberi
  • Seri İlanlar
Artı Medyam
DOLAR38.7786
EURO43.8944
GR ALTIN4143.5
ÇEYREK4491.1
Bingöl
Artı Medyam
Artı Medyam
  • GÜNDEM
  • EKONOMİ
  • KÜLTÜR SANAT
  • SAĞLIK
  • SPOR
  • SİYASET
  • MAGAZİN
  • TEKNOLOJİ
  • DÜNYA
Kapat

YAZARIN DEVLETLE İLİŞKİSİ – CEMAL SÜREYA

Ana SayfaKültür SanatYAZARIN DEVLETLE İLİŞKİSİ – CEMAL SÜREYA
YAZARIN DEVLETLE İLİŞKİSİ – CEMAL SÜREYA

Sözgelimi, Yahya Kemal’in diplomatik pasaportla yolculuk ettiği birçok dış ülkede Sait Faik bir serseri işlemi görmüştür; DP ve AP iktidarları dönemlerinde musahhihleri başyazarlarından daha kültürlü olan yerden bitme, sun’i birçok gazete, dergi çıkarttırılmıştır. Tehlikeli bulmaya başlamıştır: Sözgelimi Orhan Kemal’in deliğe tıkılması, Çetin Altan’ın dokunulmazlığının kaldırılması, Aziz Nesin’in “bir afyon kaçakçısı imiş gibi” kovuşturulması olayları. Yazar da kendi yönünden gerici olarak tanımladığı iktidarlardan uzaklaşmak için her fırsatı değerlendirmeye özel bir dikkat göstermiştir.

09 Ocak, 2023, Pazartesi 23:49
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
Abone ol

 

Yazarın Devletle İlişkisi

1940’lardan, özellikle 1950’lerden bu yana yetişmiş Türk yazarlarının en belirgin özelliklerinden biri de devleti yöneten kimselerle ilişkilerinin büsbütün kesik olmasıdır. Oysa daha önceki dönemlerde bu ilişkiler oldukça sıkıydı. Hatta başka ülkelerde görülen örneklere göre daha yüksek bir orandaydı. Öyle ki Tanzimat yazarlarının hemen hepsi aynı zamanda yönetici kadronun seçkin adamları oldukları gibi, Servet-i Fünun yazarlarının büyük kısmı da devlete yakın kimselerdi. Bu eğilim Cumhuriyet’in ilk yirmi yılının sonuna kadar sürmüştür.

1940’tan sonra beliren yazarlarda ise tam tersi bir eğilime tanık oluyoruz; devlet yazardan uzaklaşırken, yazar da devletin yöneticilerinden uzak durmaya çalışmaktadır. Bunun birçok nedenleri arasında ilk akla gelenleri şöyle sıralayabiliriz:
Cumhuriyet’in 1923-1940 yılları arasındaki ilk döneminde devlet, devrimci bir süreç içinde olduğu sanısındaydı. Yazar, daha çok siyasal kabukla ilgili bu devrim görünümünü yeterli buluyordu. Temel sorunlar ortaya çıkmamış ya da yaygınlık kazanmamıştı. Devrim sanısı içindeki devletle, devletin devrimci niteliğini olduğu kadarıyla üstlenen yazarın karşılıklı güven ve ilişkisi olarak özetleyebiliriz bu çağı. Kurtuluş Savaşı zaferi, yeni devletin kuruluşu, Türkçülük, milliyetçilik, türkçecilik… Bağlıyordu devletle yazarı. Dikkatini düzenin feodal niteliğinden kopararak daha çok siyasal kabukta ve Cumhuriyet gömleğinde toplayan yazar, devletle bir çeşit uzlaşma içindeydi. Gerçi Nâzım Hikmet, Sabahattin Ali olayları gibi çıkışlar olmamış değildir, ama genel planda asıl olan o sözünü ettiğimiz tutumdu. Devlet Tanzimat’tan beri biriken Batı’ya yönelme isteğinin yürütücüsü olmakta, uygarlık sorununda Türkiye’deki açmazların ve kısırdöngülerin çözümünü bu davranışta bulan yazar devleti iştahla desteklemekteydi.
Bunun yanında, İkinci Dünya Savaşı’na kadar ün yapmış yazarların toplumsal bileşimleri de böyle bir uzlaşmayı gerektirecek biçimdeydi: Büyük burjuvadan, varlıklı ailelerden geliyordu yazar.

İkinci Dünya Savaşı’ndan, hele 1950’den sonra beliren yazar ise genellikle işçi, köylü ya da küçük burjuva çocuğudur. Buna karşılık bu dönemdeki hükümetler devletin feodal niteliğini burjuva kabuğuna çekmeye çalışmış, demokrasiyi Troçki’nin deyimiyle “burjuvazinin enstrümanı” olarak kullanmaya kalkmıştır. 1950’den sonra yalnız maddi planda değil, kültür planında da Türkiye’de bir yoksullaştırma (paupérisation) yöntemi uygulanmaya başlanmıştır. Artık iktidarlar o eski devrimci sanıyı yitirmeye başlamıştır. Yeni sistem kendi adamlarını bulup çıkarmakta güçlük çekmemiştir: Menderes, feodal bir toprak ağasıydı ve her mahallede bir milyoner yaratmakla övünüyordu. Süleyman Demirel ise bir müteahhittir ve o yaratılan milyonerlerden biridir. Böylece devletle yazar arasındaki görüntü hem devleti temsil eden grubun, hem de yazarın toplumsal bileşimlerinin değişmesinden doğmuştur. Bu çözüntü önce sadece bir çözüntü olarak kalacak, ama bir süre sonra siyasal bir yük kazanarak büyük bir çatışma haline gelecektir. Dikkat edilirse, devlet yöneticilerinin önce yazarı önemsememeye, sonra da tehlikeli bulmaya başladıkları görülür. Önemsememiştir: Sözgelimi, Yahya Kemal’in diplomatik pasaportla yolculuk ettiği birçok dış ülkede Sait Faik bir serseri işlemi görmüştür; DP ve AP iktidarları dönemlerinde musahhihleri başyazarlarından daha kültürlü olan yerden bitme, sun’i birçok gazete, dergi çıkarttırılmıştır. Tehlikeli bulmaya başlamıştır: Sözgelimi Orhan Kemal’in deliğe tıkılması, Çetin Altan’ın dokunulmazlığının kaldırılması, Aziz Nesin’in “bir afyon kaçakçısı imiş gibi” kovuşturulması olayları. Yazar da kendi yönünden gerici olarak tanımladığı iktidarlardan uzaklaşmak için her fırsatı değerlendirmeye özel bir dikkat göstermiştir. Yeni yazarların devlet kapısında iş aramadıkları, hatta böyle bir işleri varsa ayrılmak için uğraştıkları gözden kaçmamaktadır. Bugün, inanıyoruz ki, iktidar organı gazetelere genç yazarlar arasından yirmi bin lira aylıkla başyazar aransa bulunmayacaktır. Eğilim iyice geneldir. Yaygındır. Bugün bir başkaldırma davranışı içindedir yazar; kendinde olduğuna inandığı ve bütün insanlığı, bütün yurdunu kavradığını bildiği bazı değerlerin ayak altına alındığı gerekçesiyle öfkelidir. Son yıllarda yazılmış bütün sanat yapıtlarının temelinde –bu yapıtların en soyutlarında bile– bir başkaldırma, bir ret itisini görmemeye imkân yok.

Anayasa’nın varlığına rağmen son yıllarda Türkiye faşizme kaymak eğilimini taşımıştır. Bu bakımdan devlet yöneticileri halkı ve insan değerlerini koruyan yazara yaklaşmaktansa kapısında “faşizmin çoban köpeklerini” beslemeyi tercih edecektir. Yazar ise yavaş yavaş çözülmüş bulunduğu devlet yöneticilerine karşı büyük bir çatışma ortamına girmiş bulunmaktadır.

Ağustos 1967
Cemal Süreya – Papirüs’ten Başyazılar

  • 0
    SEVDİM
  • 1
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Karaarslan, "Depreme Hazırlıklı Olmalıyız"
Karaarslan, "Depreme Hazırlıklı Olmalıyız"
Ali Bazencir Yazdı...
Ali Bazencir Yazdı...
Bingölspor'da Karar Vakti; Tamam Mı Devam Mı?
Bingölspor'da Karar Vakti; Tamam Mı Devam Mı?
Bingöl’de Fizik Tedavi Hizmetlerinde Yeni Dönem
Genç, Solhan ve Karlıova’da FTR Poliklinikleri Hizmet Vermeye Başladı. İlçeler Güçlendirilmeye Devam Ediliyor. 
Bingöl’de Fizik Tedavi Hizmetlerinde Yeni Dönem
EKK'dan üretim, ihracat ve istihdama yönelik yol haritası: Yapısal reformlar devam edecek
EKK'dan üretim, ihracat ve istihdama yönelik yol haritası: Yapısal reformlar devam edecek
Başkan Özturan Söz İstedi
Başkan Özturan Söz İstedi
Yapay Zeka Yuva Yıkmaya Başladı
Yapay Zeka Yuva Yıkmaya Başladı
Doktorları açıkladı: Sırrı Süreyya Önder'in hayati tehlikesi artıyor
Doktorları açıkladı: Sırrı Süreyya Önder'in hayati tehlikesi artıyor
Arkadan itişli 2025 Tesla Model Y %10 ÖTV ile geldi! Stoklar anında tükendi
Arkadan itişli 2025 Tesla Model Y %10 ÖTV ile geldi! Stoklar anında tükendi
Berdibek, "Devlet Hastanesi Kaba İnşaatı Tamamlandı"
Berdibek, "Devlet Hastanesi Kaba İnşaatı Tamamlandı"
Sırrı Süreyya Önder'in doktoru: Nörolojik açıdan olumsuz durum daha fazla
Sırrı Süreyya Önder'in doktoru: Nörolojik açıdan olumsuz durum daha fazla
Çinli şirketler Nvidia çiplerini stokluyor
Çinli şirketler Nvidia çiplerini stokluyor
WhatsApp, sohbet gizliliğini ileri boyuta taşıyor!
WhatsApp, sohbet gizliliğini ileri boyuta taşıyor!
DEM Parti'den "24 Nisan 1915" açıklaması: Hüzün ve saygıyla anıyoruz
DEM Parti'den "24 Nisan 1915" açıklaması: Hüzün ve saygıyla anıyoruz
Bakanlık uyardı: Deprem sonrası konutta fahiş fiyat alarmı
Bakanlık uyardı: Deprem sonrası konutta fahiş fiyat alarmı
Duran araçlara yüksek hızlarla çarpılmasının en büyük sebeplerinden biri: Yol hipnozu!
Duran araçlara yüksek hızlarla çarpılmasının en büyük sebeplerinden biri: Yol hipnozu!
Arabeskin Usta İsmi Cansever’den Ahmet Rasimov’la Güçlü Bir Düet: But Rungum Yayında!
Arabeskin Usta İsmi Cansever’den Ahmet Rasimov’la Güçlü Bir Düet: But Rungum Yayında!
Red Dot’tan Hyundai Motor Grubu’na Tek Seferde 6 Ödül.
Red Dot’tan Hyundai Motor Grubu’na Tek Seferde 6 Ödül.
Karın Germe Cerrahisinde 5 Önemli Uyarı!
Karın Germe Cerrahisinde 5 Önemli Uyarı!
MediaMarkt Türkiye’nin 'Gelin’ Arabası büyük ilgi gördü!
MediaMarkt Türkiye’nin 'Gelin’ Arabası büyük ilgi gördü!

Başka haber bulunmuyor!

Bizi Takip Edin
Facebook
Twitter
Instagram
Youtube
KÜLTÜR SANAT

SEKA Kâğıt Müzesi’nde Karagöz ve Hacivat eğlendirdi

Manisa’da Dünya Tiyatrolar Günü Coşkusu

Büyük Türkiye Turnesi Eskişehir’de Başlıyor

İBB Şehir Tiyatroları’nda Bu Hafta: 19-23 Mart 2025

İBB Şehir Tiyatroları Mart Ayında 37 Oyunu Seyirciyle Buluşturuyor

Beylikdüzü Sanat Buluşmaları Özcan Yurdalan ile Devam Etti

Barış Manço şarkıları ile anılacak

Keçiören’de Tiyatro Geçidi Yaşandı

Ankete Katılın
Sitemizi nasıl buldunuz?
Anketi OylaOyları Göster
Artı Medyam
KünyeGizlilik PolitikasıÇerez PolitikasıVeri PolitikasıKullanım ŞartnamesiRSSSitemapSitene EkleArşivİletişim
SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDINYOUTUBE

Artı Medyam 2022